Özellikle benimle çalışacak İnsan Kaynakları adaylarıyla
görüşürken, deneyimi az veya hiç deneyimi olmayan adaylarda veya bu alanda
çalışmayı düşünen üniversitelilerde şöyle bir algı olduğunu gördüm çoğu kez:
Çok iyi iletişim kurarım, o yüzden İK’nın Allahını ben yaparım J
Bu algıyı oluşturan da yine biz İK’cılarız bir ölçüde. Kurum
içinde, kurum dışında, basında, sosyal medyada sanki hep olumlu mesaj vermek
ister gibi bir durumumuz var. Mesleki bir refleks. Arabulucu, yapıcı olayım,
olumludan bakayım derken bu şekilde bir algı yaratabiliyoruz.
“Pozitif gaz
eğitimleri” dediğim eğitimi verenlerin önemli bir bölümünün de eski veya
güncel İK’cı olması da bunu besleyebiliyor. İçi dolu olmayan, fren diye bir
sistemin varlığından habersiz eğitimcilerin (!) verdiği eğitimlerle bu algı
güçleniyor ne yazık ki.
Bursa’da çalışırken, Peryön Güney Marmara Şube toplantılarına
katılıyordum geçmişte. Hem yakın gelecekteki İK Kongresine kimler gelsin,
kimler iyi konuşuyor değerlendiriyor hem de sosyalleşiyorduk. Yani geyik,
dedikodu falan J O dönemki
başkan “Bu akşam bir de ziyaretçimiz gelecek. Kendisi iletişim danışmanlığı
yapıyor, firması da var” dedi. Gelecek adayı, kongre için düşünüyordu. Adını
vermeyeyim malum şahıs odaya girdi. Odada kaldığı en fazla 30 dakika içinde
duruşu, konuşması ve karizmasıyla bizi hayretler içinde bıraktı. Çıkar çıkmaz
en politik arkadaşımız bile “Bu nasıl iletişiyor ki” diyerek hayranlığını
açıkça dile getirdi. Bu yılki kitap fuarında kendisinin bir de kitap yazdığını,
imza için sıradakilere acırken aklıma bu yaşadıklarım geldi…
İK sadece yatma yeri değil arkadaşlar J İyi günü de var, kötü günü de. Dediğim gibi
olumlu olmanın verdiği durumla, genellikle kötüleri paylaşmıyoruz ama acıları
bazen bizzat biz yaşatıyor veya aracı oluyoruz.
2008 krizinde, krizi en derin yaşayan şehirde ve otomotivdeydim ne
yazık ki ! Binbir çabayla işe giren, umutla işbaşı eğitimlerini alan
çalışanlarımıza bir ay önce kendimi tanıtırken, birkaç ay sonra ne yazık ki işe
alamayacağımızı açıklamak zorundaydık.
Böyle bir gruba durumu açıklamak için vardiyası nedeniyle erken
bir saatte Fabrika Müdürü ile birlikte işe gelecektik. Yakın zamanda işe
aldığım, İstanbul - Nişantaşı’nda
danışmanlık yapan yeni İK Uzmanımı da, o sabah erken gelmesi için çağırdım.
Amacım sadece o sabah yaşanacak duyguları görmesiydi. Dediğim gibi, sadece
iyiyi değil, kötüyü de yaşamanız lazım ki öğrenme tam olsun !
Krizsiz, bol gazlı işler dilerim J
Artemiz GULER
http://tr.linkedin.com/in/artemiz
https://twitter.com/#!/artemizguler
http://groups.yahoo.com/group/RecruitmenTurkey
https://www.facebook.com/groups/124027604351959/
http://artemizguler.blogspot.com/
http://artemizguler.blogcu.com/
http://about.me/artemiz
https://twitter.com/#!/artemizguler
http://groups.yahoo.com/group/RecruitmenTurkey
https://www.facebook.com/groups/124027604351959/
http://artemizguler.blogspot.com/
http://artemizguler.blogcu.com/
http://about.me/artemiz